TAMAMLAYICI TEMEL EĞİTİMLER VE TESTLER

a) Duyu Bütünleme Terapisi

Duyu bütünleme, vücudumuzdan ve çevreden alınan duyu bilgisinin alınıp, anlamlandırılıp buna uygun davranışın oluşturulmasıdır.

Duyu bütünleme teorisi; çevremizle olan etkileşimimizde vücudumuzu etkili bir şekilde kullanabilmemizi sağlamak için, vücudumuz ve çevremizden gelen duyuları yöneten nörolojik bir süreçtir.

Terapi öncesi duyu bütünleme problemleri; duyusal sistemler göz önünde bulunarak duyu işlemleme problemleri ve bu problemlerin günlük yaşam aktivitelerine etkileri değerlendirilir. Terapide ilk olarak çocuğun içsel motivasyonunun dengede olması, aktif katılması ve uyaranları tolere edebilir halde olması gerekir. Çocuğun aktif katılması her zaman öğrenmeyi kolaylaştırır. İletişim ve oyun süresince öğrendiği bilgileri günlük yaşam aktivitelerine kolay adapte eder.

Duyusal uyaranlar her zaman çocuğun bireysel ihtiyaçlarına göre duyusal stratejiler kullanılarak planlanır ve uygun duyusal diyet seçilir. Her çocuk birbirinden farklı olduğu gibi farklı duyusal özellikler gösterir. Bu yüzden farklı müdahale planları içerir. Tedavinin evde de etkin bir şekilde sürdürülmesi için aileye eğitim verilir ve yine çocuğun duyusal özelliklerine göre ev, okul ve oyun ortamı düzenlemesi yapılır.

b) Uzay Terapi

  • Uzay terapisi temelde astronotların uzayda yer çekimsiz ortamda kullandıkları kıyafetten ilham alınarak geliştirilen ve serebral palsi, spina bifida, hidrosefali, west sendromu gibi pek çok nörolojik rahatsızlıkta kullanılan bir fizik tedavi yöntemidir. Bu kıyafet yer çekimsiz ortamda kaslara ve kemiklere yeteri kadar yük binmediği için oluşabilecek kas atrofisi ve osteoporoz(kemik erimesi) gibi olumsuz durumları önlemek için vücudun büyük eklemlerine basınç verilmesi mantığına dayanır.
  • Uzay terapisi yoğun bir fizyoterapi türüdür. Terapi sayesinde hastanın zayıf kasları desteklenir, denge sistemi gelişir. Bunlarla birlikte;
  • Vücut duruşunun düzelmesine yardımcı olur.
  • Merkezi sinir sistemini yeniden eğitir.
  • Kas Kuvvetini arttırır.
  • Zayıf kasları destekler.
  • Yürüyüş şeklini düzeltir.
  • Dokunma hissini geliştirir.
  • Hareket çeşitliliğini arttırır.
  • Vücut dengesini iyileştirir.
  • Güçlü kasların daha da kuvvetlenmesi için yardımcı olur.
  • Güven duygusunu geliştirir.
  • Tedavi süresini kısaltır.
  • Çocuğun tedaviye maksimum katılımını sağlar.
  • Kaba ve ince motor becerilerin gelişimine yardımcı olur.
  • Vestibular sistemi etkiler.
  • Kas koordinasyonunu geliştirir.
  • Kontrolsüz hareketleri azaltır.
  • Emekleme, diz üstü durma, ayakta durma gibi belli bir fonksiyonel beceriye odaklanılabilir.
  • Herhangi bir pozisyonda, pozisyonun stabilizasyonunu sağlamaya yardımcı olur.

c) Skolyoterapi

Skolyoz tek başına omurga eğriliği şeklinde görülebildiği gibi kamburluk denilen arkadan öne doğru oluşan eğrilik olarak da görülebilmektedir. Sağlıklı bir omurga düz bir şekilde yukarıdan aşağıya doğru uzanırken skolyoz hastalığında sağa, sola veya öne arkaya eğriler şeklinde de görülebilmektedir.

Skolyoterapi, omurganın doğru hizalanması için özel egzersizler, postür eğitimi ve belirli cihazlar kullanılarak uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi, omurganın eğriliğini azaltmayı veya durdurmayı amaçlar. Skolyoterapi, genellikle omurganın gelişme sürecindeki ergenlik çağındaki bireylerde etkilidir. Tedavi, omurganın eğriliğini izlemek ve düzeltmek için ortezler veya destekleyici cihazlar da içerebilir.

d) SKOLYOZDA KORSELEME TEKNİĞİ

KIFOZ DEFORMITESINDE H-KLINIK... - Manuel Terapi TürkiyeSkolyozda korseleme tekniği, omurga eğriliğini düzeltmek veya ilerlemesini durdurmak amacıyla kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu teknikte, skolyozun şiddeti ve hastanın yaşına bağlı olarak farklı tiplerde korseler kullanılabilir. Korse, omurgayı desteklemek ve düzeltmek için vücuda giyilen bir cihazdır.

Skolyoz korsesi, omurganın eğriliğini düzeltmek için belirli bir basınç uygular ve omurga üzerindeki yükü dengelemeye yardımcı olur. Bu korseler genellikle ergenlik çağındaki bireylerde kullanılır ve omurganın gelişme sürecindeki etkili olabilir. Korse, genellikle gün içinde belirli bir süre giyilir ve uygun egzersizlerle birlikte kullanılır.

Korseleme tekniği, skolyozun ilerlemesini durdurmak veya omurganın eğriliğini azaltmak için birinci basamak tedavi olarak önerilebilir. Ancak, korse kullanımının etkinliği hastanın durumuna, skolyozun şiddetine ve korse kullanımının disiplinli bir şekilde sürdürülmesine bağlıdır.

e) ORTEZLEME

Fizik tedavide ortezleme, hastalıkların veya yaralanmaların tedavisinde kullanılan destekleyici cihazların (ortezlerin) kullanımını içeren bir tedavi yöntemidir. Ortezler, vücudun belirli bir bölgesini desteklemek, stabilize etmek, düzeltmek veya korumak için tasarlanmış özel cihazlardır.

Ortezler genellikle belirli bir hastalığın veya yaralanmanın iyileşmesini desteklemek veya semptomları hafifletmek için kullanılır. Fizik tedavide ortezleme, omurga eğriliği gibi durumlarda omurga desteği sağlamak, eklem sorunlarından kaynaklanan ağrıları azaltmak, postürü düzeltmek veya yaralı bir eklemi stabilize etmek gibi amaçlarla kullanılabilir.

f) BANTLAMA (KİNESİOTAPE)

Kinezyo bant, fizik tedavi ve spor hekimliğinde yaralı kasları ve eklemleri desteklemek, ağrıyı azaltmak ve atletik performansı artırmak için kullanılan terapötik bir araçtır. Kinezyo bant, ağrı reseptörleri üzerindeki baskıyı azaltarak kas gerilmeleri, burkulmalar ve aşırı kullanım yaralanmalarından kaynaklanan ağrıyı hafifletebilir. Nazik kaldırma etkisi aynı zamanda kan ve lenfatik dolaşımı da iyileştirerek ağrının hafifletilmesine katkıda bulunur.

Kinezyo bant, doğrudan cilde uygulanan, akrilik yapışkanlı, esnek, elastik bir pamuklu şerittir. Eşsiz tasarımı, alttaki kaslara ve eklemlere destek ve uyarım sağlarken sınırsız harekete izin verir. Bandın esnekliği insan cildinin esnekliğini yansıtarak uzun süre rahatça giyilebilmesini sağlar.

g) BOBATH TERAPİSİ

Bobath, merkezi sinir sistemine (beyin ve omurilik) zarar veren hastalarda hareketi ve hareketliliği iyileştirmeyi amaçlayan bir tür fizyoterapi tedavisidir. Pek çok fizyoterapist, Bobath’i nörolojik rahatsızlıkları olan hastaların rehabilitasyonunda , duyusal ve motor yolları geliştirmek ve normal hareket ve motor kontrolü kolaylaştırmak için kullanır.

Bobath terapisi ve tedavisinde bireysel motor fonksiyon bozukluklarının analizi yapılarak fonksiyonel sınırlılıklara karar verilir. Bobath Terapi konseptinde; doğru hareketi açığa çıkarmak için uygun tutuş teknikleri, ağırlık aktarma, derin duyu, işitsel ve görsel stimülasyon ve fasilitasyon teknikleri kullanılır. Bobath Eğitimi ve Tedavisinde fasilitasyon tekniği ile vücudun kendi kendini ve ortamda vücudunu algılamasını, hareketi değiştirmeyi, vücut kısımlarının hissedilmesi sağlanır.  Ayrıca terapötik tutuşlar ve pozisyonlamalar ile tonus regülasyonu düzenlenir.

Bobath şu anda aşağıdakiler dahil nörolojik durumları tedavi etmek için kullanılmaktadır:

  • Kafa travması
  • İnme
  • Omurilik yaralanması
  • Serebral Palsy
  • Parkinson hastalığı

h) Visseral Mobilizasyon

Vücudumuzun mekanik reseptörlerinin %80’i kas iskelet sisteminde, %20’si ise visseral (iç) sistemdedir. Herhangi bir travma sonrası oluşan kas spazmı, cerrahi sonrası oluşan skar dokular, postür bozuklukları; kasları ve organları birbirine bağlayan fasiyal yapılarda yapışıklıklara, iki organ arasındaki hareket kısıtlılığına, organın yavaş frekanslı kendi hareketinde problemlere neden olur. Bunun sonucunda hazımsızlık , kabızlık , reflü , akciğer problemleri, sık enfeksiyon geçirme , dolaşım problemleri vb. görülebilir. Bu problemlerin açığa çıkması organ fonksiyon bozukluğunun başladığını gösterir. Vücudun bağışıklık sisteminin , gastrointestinal sistemin , böbrek-mesane fonksiyonlarının ve diğer iç organ fonksiyonlarının düzgün çalışabilmesi, fasiyal tedaviler ve visseral mobilizasyon ile sağlanır.

Kullanıldığı ve Uygulandığı Durumlar:

  • Kabızlık
  • Hazımsızlık
  • Karın Ağrısı
  • Gaz Problemleri
  • Reflü
  • Spastik Kolon
  • İdrar Kaçırma
  • Pitozis
  • Akciğer Problemleri

ı) Ortopedik Manuel Terapi (OMT)

Ortopedik manuel terapi (OMT), omurga, eklem, sinir ve kas ağrıları tespit ve tedavi etmeyi ve önlemeyi amaçlayan özel bir fizik tedavi alanıdır.

Omurga ve ekstremite eklemlerindeki ağrı ve fonksiyon bozukluklarının tedavisinde yüz yıldan fazla bir süredir uygulanan manuel terapi, manipülasyon, mobilizasyon ve post izometrik relaksasyon teknikleri gibi yöntemleri içerir. Manuel Terapinin amacı, eklemlerdeki blokaj olarak adlandırılan kısıtlanmış hareketi postüral denge içinde, en yüksek derecede ve ağrısız artırıp fonksiyonu sağlamak ve beden mekaniğini korumaktır.

Tedavi, ağrıları hafifletme, hareket kabiliyetini arttırma, yumuşak doku tedavisi ve kas germe, mobilizasyon, manipülasyon ve stabilizasyon egzersizleri gibi önlemlerle stabilizasyon sağlama şeklindedir. Serebral palside özellikle mobilizasyon ve post izometrik relaksasyon teknikleri kullanılmakta, oldukça başarılı sonuçlar elde edilmektedir.

Kullanıldığı ve Uygulandığı Durumlar:

  • Kas Spazmları
  • Ortopedik Rahatsızlıklar
  • Kronik Ağrılar
  • Skolyoz
  • Sırt Ağrıları
  • Nöro- Musküler- Gerginlik
  • Yorgunluk
  • Postür (Duruş) Bozuklukları
  • Hareket sisteminin ağrı ve hareket zorluğu
  • Osteoartrit,
  • Yumuşak doku romatizmaları
  • Hareket sisteminin ağrı ve hareket zorluğuyla seyreden tüm hastalıklarının doğal destek tedavisinde (osteoartrit, yumuşak doku romatizmaları, iltihabi romatizmal hastalıklar, romatoid artrit, spondiloartropati, ankilozan spondilit, osteoporoz, boyun ve bel ağrıları, fibromyalji, ailevi akdeniz ateşi vb.)
  • Ortopedik hastalıklar ve geçirilmiş ameliyatlar sonrası rehabilitasyon
  • Omurilik yaralanmaları sonrası rehabilitasyon
  • Dolaşım ve solunum sistemi hastalıkları veya geçirilmiş kalp-akciğer ameliyatları sonrası rehabilitasyon
  • Kronik ağrı ve hareket zorluğuyla seyreden diğer durumlar
  • Romatizmal hastalıkların tedavisi
  • Kas-iskelet sisteminin diğer hastalıklarının rehabilitasyonu
  • Başta omurilik yaralanmaları, kafa travmaları ve inme olmak üzere felç ve sakatlık bırakan nörolojik hastalıkların tedavi ve rehabilitasyonu
  • Serepral Palsy ( CP )

i) Kranio Sakral Terapi

Cranium (kafa kemikleri) ile sakrum arasında bulunan duramatere etki ederek beyin- omurilik sıvısının düzgün dolaşımını sağlamak, sinir sistemini uyararak vücudun iyileştirme ve otoimmün sistemini düzenlemek amacıyla yapılan bir tedavi tekniğidir.

CranioSacral terapi vücut kasları ve yumuşak dokunun rahatlaması, kemiklerdeki hareketliliğin sağlanması ile vücudun kendi kendini iyileştirme fonksiyonunun öne çıkmasını sağlar.

Kullanıldığı ve Uygulandığı Durumlar:

  • Merkezi Sinir Sistemi Sorunları
  • Serebral Paralizi (CP)
  • Öğrenim bozuklukları –hiperaktivite-otizm
  • Bebeklerde uykusuzluk
  • Ortopedik bozukluklar (Skolyoz-Tortikollis vb.)
  • Boyun ve bel ağrıları
  • Stres –Depresyon – Duygusal sorunlar
  • Somatik rahatsızlıklar
  • Migren – baş ağrıları – kronik yorgunluk
  • Sinüzit
  • Vücut hareket ve dengesi ile ilgili sorunlar (Meniere vb.)
  • Konuşma sorunu olanların ağız bölgesi stresi – çene eklemi kilitlenmesi ağrısı
  • Yutma ve salya kontrolündeki problemlerde. [ Boyun çevresi kaslarının tonusunun artması, çene ekleminin mekaniğinin bozulması ile yutmada problemler oluşabilir. Manuel (el ile) yapılan CranioSacral terapi, fasiyal tedaviler ve manuel terapi teknikleri ile; yutma işleminin kolaylaştırılması, salya kontrolünün sağlanması, çene ekleminin mekaniğinin düzenlemesi sağlanabilir.]

j) Ayak Tabanlı Refleks Masajı

Refleksoloji

Ayaklarımız vücudumuzun bir çeşit haritasını taşımaktadır. Ayak tabanından belirli noktalara manuel (el ile ) yapılan uygulamalarla iç organların fonksiyonlarının düzenlenmesi, sempatik aktivitenin düşürülmesi (tüm vücutta gevşeme, rahatlama hissinin açığa çıkarılması) ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi amaçlanır.

Tek başına tedavi edici özelliği yoktur. Diğer yöntemler ile kullanıldığında tedaviyi destekler.

Kullanıldığı ve Uygulandığı Durumlar:

  • Stres-Anksiyete( kaygı )
  • Panik Atak
  • Uykusuzluk
  • Depresyon
  • Serebral Palsy
  • Motor Gerilik
  • Dikkat Eksikliği
  • Konuşma Bozukluğu
  • Bel-Boyun fıtığı
  • Eklem Ağrıları
  • Migren
  • Hormon Sorunları
  • Mide Reflüsü
  • Hazımsızlık
  • Kabızlık

k) Vojta Teknik

Santral sinir sistemine vücudun belli noktalarından, belli pozisyonlarda manuel olarak düzenli uyarılar vererek sinir sisteminin fonksiyonel gelişimini sağlamak amacı ile “refleks hareket” ve ” nöral yolların uyarımı” prensibine dayanır.

Uygulama alanları:

  • Torticolis
  • Brakial pleksus lezyonları
  • Nöral tüp defekti (spina bifida)
  • Serebral palsi
  • Down sendromlu bebekler
  • Skolyoz
  • Ortopedik deformiteler(pes ekuno varus/valgus, parsiyel kalça displazileri)
  • Santral koordinasyon bozuklukları
  • Konjenital myopatiler

l) İVO-Otizm Değerlendirme Seti (İVO-ODS)

Otizm spektrum bozukluğuna (OSB) sahip öğrencileri olabildiğince kapsamlı bir biçimde değerlendirmek ve bu öğrenciler için gereksinim duyulan müdahale programlarının gelişmesine katkı sağlamak amacıyla oluşturulmuş bir değerlendirme setidir.

Dört değerlendirme setinden oluşmaktadır;

  • Öğrencide Otizm Spektrum Bozukluğunun bulunma derecesinin DSM-5 ölçütleri uyarınca gereksinim duyduğu yardımın düzeyine göre ortaya koyan Uyarlanmış Otizm Davranış Kontrol Listesi (U_ODKL)’dir.
  • Öğrencinin farklı sosyal bağlamlarda etkileşim davranışlarının davranış örneklerini almakta kullanılan Sosyal Etkileşim Değerlendirme Aracı (SEDA)’dır.
  • Öğrencinin söz öncesi dönemde ya da konuşmanın ortaya çıktığı dönemdeki ifade edici konuşmasını değerlendirmede kullanılan Vokal Davranış Örneği Değerlendirme Aracı (VODA)’dır.
  • Öğrencinin öğretim programında temel teşkil edilecek konuşma taklidi, alıcı-ifade edici dil, beden kavramı gibi otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin genellikle yapılandırılmış öğretimsel ortamlardan öğrendikleri becerileri değerlendirilmede kullanılan Eğitimsel Değerlendirme Aracı (EDA)’dır.

m) Oyun ve Masal Terapisi

Oyun ve oyuncaklar aracılığı ile çocukların kendilerini ve ihtiyaçlarını ifade etmelerine yoğunlaşan özel terapi türüne “oyun terapisi” denir. Oyun terapisi, çocukların bilişsel ve sosyal becerilerini, duygu ve düşüncelerini oyun ile ortaya koymalarını amaçlar. Oyun terapisti ise çocuğun ortaya koyduğu oyun dünyasına onunla birlikte girerek, çocuğun oyun dilini konuşur. Terapi sürecinin sonunda çocukların yaşadıkları duygusal sıkıntıları gidermeleri ve sağlıklı gelişimlerine ulaşmaları hedeflenir.

Oyun terapisi sürecinde çocuklar, kendileri ve etraflarındaki dünya ile kurdukları ilişkiler hakkında, negatif olarak tecrübe ettikleri yoğun duygusal olayları oyun sırasında ifade ederler. Eğitimli bir oyun terapistinin yardımı ile çocuklar oyun içinde yeniden yaratılan bu deneyimleri değiştirme fırsatı bularak sorunlarına daha sağlıklı çözümler üretirler. Böylece oyun terapisi sürecinin sonunda çocuklar, başkalarıyla iletişim kurmayı, duygularını ifade etmeyi, davranışlarını düzeltmeyi, problem çözme becerilerini geliştirmeyi ve başkalarıyla ilişki kurmanın çeşitli yollarını öğrenirler. Oyun terapisi sayesinde travmatik deneyimler geçiren çocukların duygularına ulaşmak mümkün hale gelir. Terapi ile başa çıkamadıkları duygularla nasıl mücadele edeceklerini öğrenirler.

Masal ve hikayeler aracılığı ile çocukların kendilerini ve ihtiyaçlarını ifade etmelerine yoğunlaşan özel terapi türüne “masal terapisi” denir. Masal terapisi, çocukların bilişsel ve sosyal becerilerini, duygu ve düşüncelerini gösterdikleri ile ortaya koymalarını amaçlar. Masal terapisti ise çocuğun ortaya koyduğu masal dünyasına onunla birlikte girerek, çocuğun masal dilini konuşur. Terapi sürecinin sonunda çocukların yaşadıkları duygusal sıkıntıları gidermeleri ve sağlıklı gelişimlerine ulaşmaları hedeflenir.

n) Aile Danışmanlığı

Çocuğun gelişimine uygun ve gelişimini hızlandıracak ortam ve koşulların hazırlanmasında, ailenin önemli rolü vardır. Yetersizliği olan bireylerin ailelerinin çocuklarına tam anlamıyla destek verebilmeleri için birçok konuda yeterli bilgilere sahip olmaları gerekmektedir. Çocuklarımızda yaşadığımız sorunlar bizlerin, kaygı ve korkularımızı artırarak psikolojik olarak bazı zamanlarda yorulmamızı, tolerans düzeyimizin azalmasını sağlayabilir. Tüm ailelerimize her ihtiyaç duydukları anda destek olmak gerekmektedir. Yetersizliği olan bireylerin ailelerinin aile eğitimine katılmaları; anne babaların çocuklarını herkesten iyi tanımaları ve çocuğu ile daha fazla etkileşim içinde olmaları, birebir eğitim eksikliğini gidermeleri, eğitim ortamında gerçekleştirilemeyecek konularda bireylerin eğitimlerini üstlenmelerini sağlama açısından da çok önemlidir. Ailelerin bilgilenmeleri açısından kurumuzda; bireysel ya da minik gruplar şeklinde aile danışmanlığı verilmektedir.

o) Bağımlılık Tedavisi

“Bağımlılık; kişinin kullandığı bir madde, alkol, nesne veya yaptığı bir davranış (eylem) üzerinde kontrolünü kaybetmesidir. Kontrolsüzce kullanılan her madde ya da gerçekleştirilen her davranış bağımlılık oluşturma riski taşır. Kişiler hayatta birçok şeye karşı bağımlı olabilir. Örnek: madde, alkol, sigara, kumar, teknoloji, herhangi bir eşya veya davranış (Ögel, 2018; Yeşilay Yayınları, 2018).”

Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) Eğitim Programı’na göre ise bağımlılık, kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesidir. Kullanım/davranış sıklığı azaldığında veya kesildiğinde huzursuzluk, uykusuzluk, öfke gibi yoksunluk belirtileri görülür.

Özel eğitime ihtiyaç duyan bireyler bağımlı olmaya daha yatkın hale gelebilmektedirler. Bu sebepten dolayı merkezimizde kurum psikoloğu tarafından bağımlılık üzerine danışmanlık verilmektedir.

ö) Yetişkin ve Çocuklarda Bilişsel Davranışçı Terapi

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) yaygın kullanılan terapi yöntemlerinden biridir. Bilişsel Davranışçı Terapi sayesinde kişi, faydasız ve ruh sağlığını kötü etkileyen, olumsuz düşünce – davranış şekillerinden uzaklaşır. Terapi süreci sonunda kişi, öğrendiği sağlıklı düşünce ve davranış şeklini bir alışkanlık haline getirir ve kendisini daha iyi hisseder. Gerektiğinde, tedavi süreci tamamlanmış olsa da kişi karşılaştığı yeni sorunlarla baş etmek için kendi kendine ödevler belirleyerek sorunlarının üzerine gidebilir. Bu sayede kalıcı bir iyilik hali elde edilebilir. Bu Bilişsel Davranışçı Terapi yönteminde destek arayan kişinin olumsuz düşünce ve davranışlarının altındaki neden aranmaz. Yaşadığı şeylere karşı yaklaşım şekli düzeltilerek kişinin daha huzurlu bir hayata kavuşması sağlanmaya çalışılır. Böylece kişi öğrendiği bu yöntemi hayatının geneline yayarak kullanabilir.

Bilişsel Davranışçı Terapi sayesinde düşüncelerinizin, ruh haliniz ve davranışlarınız üzerindeki etkilerini görebileceksiniz. Böylece yaşamınızın ve ruh sağlığınızın kontrolünü geçmiş dönemlerinize göre daha fazla kendi elinize alabileceksiniz. Bunun yanı sıra edindiğiniz becerileri bir davranış şekline dönüştürebileceğiniz için gelecekteki sorunlarınızda da kontrolü kaybetmeme yetisine kavuşabileceksiniz.